SAVAS HAKKINDA
SAVAS Nedir?
Amaç; Gerçek ve İdeal Savunma!
Her şeyin hızla değiştiği bugünün dünyasında savaş sanatının da sürekli yenilenmeye ihtiyacı olduğunun farkındayız. Çünkü bilgi geliştikçe düşünce yapımız ve olaylara bakış açımız da değişiyor. Sanırız gittikçe de rafine oluyor. Bu sayede ilgilendiğimiz konuları daha pratik ve işlevsel hale getirebiliyoruz ki, koşullar da zaten bizi buna zorluyor. Yeniliğe uyum sağlamadığımız taktirde ise eski ve gündem dışı kalabiliyoruz. Bu yüzden, hem stratejik hem de fiziksel anlamda daha etkin bir savunma anlayışına ulaşabilmek için SAVAS’ın gereken ölçüde modernize edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Kurulduğu günden bu yana bu fikir ile hareket etmeye özen gösteren SAVAS’a göre iyi bir sistem, savunmada her hareketin hızlıca uygulanabileceği bir sistemdir. Bize göre bunun yolu da son derece basit düşünmekten geçer. Çünkü ne kadar basit düşünürseniz o kadar hızlı olabilirsiniz! Basitlik, savunmada yapacağınız tüm fiziksel hareket ve stratejik uygulamaların sonuca varabilmesi açısından son derece önemlidir. Amaç; hedef ve sonuçsa, o halde izlememiz gereken yol tüm gereksiz ayrıntılardan sıyrılıp dolaysız olmaktır! Savaş sanatı basittir; zor olan basit olduğunu kabul etmektir! Ve değişim basitlik ve cesaretten hoşlanır…
Basitlik bir zeka ve verimlilik göstergesidir aynı zamanda…Basit düşünemeyen bir zihin henüz ne istediğini tam olarak anlayamamış, verimlilikten uzak bir zihindir. Verimlilik işlem kapasitesinin yüksekliğidir. Zihnin işlem kapasitesi arttıkça savunmada fiziksel hareketler basitleşecek ve işlevi artacaktır. Mesele iki noktayı üst üste koyup tek nokta haline getirmektir. Gelişmek…Leonardo Da Vinci’nin de dediği gibi “basitlik gelişmişliğin son noktasıdır ve bizim “savunmanın modernizasyonu”ndan kastettiğimiz de tam olarak budur. Bu anlayış bizi gerçek ve ideal savunmaya götürerek rakip karşısında eksiksiz bir şekilde hazır olabilmemizi sağlayacaktır. Amaç; hızlı öğrenim…Hedef; basit teknikler…Sonuç; hızlı ve etkili savunma…
Öte yandan biz zihin ve beden fonksiyonlarının savunmada nasıl kullanılacağını anlattığımız bir disiplin üzerine çalışıyoruz. Başta korku olmak üzere tüm davranış psikolojilerini ve fiziksel hareketleri beynin kontrol ettiğini düşünürsek savunmanın sinirbilimini, psikolojisini ve fizyolojisini de öğrenmeye çalışmalıyız. Bir sinirbilimci, herhangi bir tehlike karşısında “kaç ya da savaş tepkisi” dediğimiz savunma reaksiyonunun işleyiş biçimini, stres hormonlarının dizgesini anlatır. Psikolog, çok güzel bir şekilde bu tepkiyi vermeye neden olan psikolojik sebepleri açıklar. Savaş sanatı da bu tepkiyi nasıl kullanacağınızı; fiziksel ve psikolojik anlamda savunmayı nasıl yapmanız gerektiğini açıklar. “Savunmanın sinirbilimi” derken işin bizi ilgilendiren asıl kısmı budur. İşimizi kolaylaştırmak için meselenin bu boyutlarını da anlamamız gerekebilir.
Çünkü bir saldırıyla karşılaştığımızda yaşayabileceğimiz korku psikolojimizi olumsuz yönde etkilediğinde mücadelede süreci mantıklı bir şekilde yönetemeyiz. Daha da önemlisi savunma hareketlerini uygulayabilme olanağını kaybedebiliriz. Bu oldukça önemlidir, çünkü savaş sanatı -birey için- “kendini gerçekleştirme” sanatıdır.
Sonuç olarak; SAVAS’ın Ülküsü, sağlam bir savunma için teori ve pratiği, felsefe ve bilimi birlikte ele alarak çalışan bir savunma konsepti olabilmektir.
Neden Bizi Seçmelisiniz?
Kendinizi bir tehlike veya saldırıya karşı en doğru bir şekilde hazır hale getirmek istiyorsanız SAVAS sizin için en uygun sistemdir. Alacağınız eğitim, savunmaya dair her konunun en ince ayrıntısına kadar düşünüldüğü özenli bir eğitim olacaktır. Çünkü bireysel savunma güvenliğinizi en üst seviyeye getirmek bizim için her şeyden daha önemlidir. Üzerinde titizlikle durduğumuz öğrenci odaklı çalışmalarımızda, teorik ve pratik açıdan size en verimli sonuçları sunarken aynı zamanda sizinle bir bilgi ve deneyim paylaşımı içinde olacağız.
Naci Kesener Hakkında
Ben Naci Kesener. Almanya’da bir işçi ailesinin en küçük çocuğu olarak doğdum. Kendimi kısaca, yeni ilgi alanları keşfetmeyi seven, oldukça meraklı biri olarak tanımlayabilirim . Sinirbilim, biyoloji, psikoloji ve felsefe gibi bizim konumuzla yakından ilgili olan disiplinler özellikle ilgimi çekmektedir. Ayrıca, başta genel Türk tarihi olmak üzere, Dünya tarihi özellikle ilgilendiğim konuların içinde yer alır. Savaş sanatı çalışmalarımın dışında olabildiğince çok okumaya çalışan, müzikle oldukça yakından ilgili, elektrik gitar çalan bir rockseverim. Hayatımda hemen her konuya minimalist yaklaşan biri olarak sadelikten büyük keyif alırım.
Savaş sanatlarına olan ilgim erken yaşlarda -ve birçok insan gibi- Bruce Lee’nin etkisi ile başlamıştır. Kendi aklıma ve gönlüme yatan uygun bir sistem arayışından sonra şunu anladım; savaş sanatında yaratıcı fikirlerle yeni bir şey tasarlamak çok daha heyecan verici olabilir. Bununla birlikte, kendimizi her anlamda iyi savunabileceğimiz, açıkları ve zaafları olabildiğince az olan yerli bir sistem yaratmak da ülkemiz adına bir kazanç olabilirdi. Bireysel savunmanın kişiye özel bir olgu olduğu ve herkesin kendisini koruma bilgilerinin aslında genetik kodlarında bulunduğunu bilerek işe koyuldum.
Çalışmalarda izlediğim yol, öğrenimde zor ama en sağlam ve güvenilir bir yol olan deneme-yanılma yöntemiydi. Uzunca bir süre sonra büyük bir inanç ve sabırla bence doğru olduğuna inandığım teknik ve stratejileri geliştirip belli bir seviyeye getirmeyi başardık. Oldukça realist biri olarak, yaptığım işin doğruluğunu anlamak adına ortaya attığım tüm pratik ve düşünsel teorileri sürekli sorgulamayı da ihmal etmedim. Daha sonra deneyimlerimi başka insanlarla paylaşma düşüncesi ile çalışmalarımı sistemleştirdim. Böylece Dünya’da bir ilk olarak, bir insanın kendi kendisini eğiterek geliştirdiği ilk savaş sanatı sistemi olan SAVAS’ı hayata geçirmiş olduk.