Alanında dünyanın en seçkin ve en değerli birimleri olan SAT (Sualtı Taarruz), ve SAS’lar (Sualtı Savunma) kritik ve riskli görevlerin üstesinden gelebilmek, operasyonları sıfır hata ile bitirebilmek için üst düzey bir eğitimden geçerler. Bu eğitimler çerçevesinde özellikle mental açıdan öyle bir noktaya gelirler ki; hayatta kalma, problem çözme, zorlu koşullarda sabır ve dayanıklılık gösterme, stratejik düşünebilme gibi konularda adeta ustalaşırlar.
Ben şahsen bu özelliklere sahip olan askerlerin nörolojik açıdan oldukça farklı bir düzeye eriştiklerini düşünüyorum. Çünkü bir insan bu özelliklere sahip olmuşsa, beyninde mutlaka bunların karşılığı olan bir gelişimin gerçekleşmiş olması gerekir. Elbette ki, doğuştan bu özellikleri geliştirebileceği genetik bir yatkınlığı da olmalıdır ancak eğitim yoksa bu da pek bir şey ifade etmez. Sonuç itibari ile, ister doğuştan ya da değil fark etmez, bu özellikler onların bu işlerde etkili olduğunu düşündüğüm Prefrontal Kortekslerindeki nöronal yapılanmanın oldukça üst seviyede olduğuna işaret ediyor olabilir.
Peki, Prefrontal Korteks nedir? Prefrontal Korteks, insan beyninin stratejik düşünme, geleceğe yönelik plan yapma, karar alma, dil öğrenme gibi işlevlerini yerine getiren, beyindeki en gelişmiş bölgedir. Entelektüel insanın gelişmişlik düzeyi bu bölgedeki sinir hücresi bağlantılarının sıklığı ile ilgilidir. Prefrontal Korteks aynı zamanda insanı insan yapan davranışların da düzenleyicisi olan bölgedir. Öyle ki, merhamet, yardımseverlik gibi empati gerektiren sosyal davranışlar Prefrontal Korteks tarafından kontrol edilir. Aynı zamanda, “hayvan beyni” de denilen, cinsel aktivite, yeme içme ve barınma gibi güdüleri kontrol eden limbik sistemin coşkun eğilimlerini dizginleme konusunda da bu beyin bölgesinin sorumlu olduğu bilinmektedir. Buna ilaveten, bu savaşçıların sergiledikleri tüm fiziksel yeteneklerin yaratıcısının da mental güç olduğunu unutmamak gerekir. Bununla ilgili motivasyonun da, hayatta kalma içgüdüsünü bilinç düzeyinde algılamamızı sağlayan Prefrontal Korteksle ilgili olması muhtemeldir.
Bu bölgenin yeterince iyi gelişmemiş olması kabalığa, acımasızlığa, mantıksız saldırganlık gibi negatif eğilimleri göstermeye yol açabilmektedir. Gerektiğinde biyolojik hazları ertelemek gibi (bu önemli zeka göstergelerinden biridir) iradi kararlarda da etkili olan Prefontal Kortekstir. Ünlü teorik fizikçi Michio Kaku, Prefrontal Korteks için “CEO (Chief Executive Officer)” tabirini kullanır. Zira, mekanizmanın şu saydığımız işlevlerine baktığımızda “işleri yönetmek” anlamında bu tabir çok yerinde olur.
Özel eğitimli asker konusuna dönecek olursak; hepsi en az bir yabancı dili gayet iyi konuşurlar. Bir başka dil öğrenmek korteksin gelişimine en çok katkı sağlayan etkenlerden biridir.
Bunun dışında;
Zorlu koşullarda hayatta kalma becerisi geliştirme;
Sahada karşılaşılacak olumsuz problemleri çözme;
Hayatta kalabilmek için isabetli ve hızlı karar alma sisteminin zorunlu olarak geliştirilmesi;
Düşman karşısında başarısızlığa uğramamak için silahlı ve silahsız mücadelede panik, öfke ve korku kontrolü;
Olay akışını kontrol edebilmek için stres yönetimi;
Operasyonların başarısı için stratejik düşünme ve plan yapma becerisi gibi tamamen eğitime dayalı özellikler prefrontal korteksin gelişimine, güçlü sinaptik bağlantıların oluşmasına yol açar.
Bu askerlerin eğitimlerinde zorluk ve yapıcı stres vardır. Bu, insanı tembel olmaktan uzak tutar, yaratıcı ve girişken yapar mesela.
Mental güç ve dayanıklılık, motivasyon gibi hayatta kalmayı sağlayan psikolojik etkenler de duyguları olumlu kullanma becerisinden gelir ki komandolar bu konuda adeta uzmandırlar.

Duyguları olumlu kullanma becerisi ise Prefrontal Korteksin Limbik Sistem (hayvan ya da duygusal beyin) üzerindeki başarılı etkinliği ile izah edilebilir.
Girişte de belirttiğim gibi; gelişmiş bir Prefrontal Korteks, konfor ve haz düşkünlüğünden doğan sorunları, mesela hedefleri gerçekleştirmedeki isteksizliği, kararsızlık ve hareketsizliği çözebilir. Bunun için gerektiğinde zevki erteleme gücü/iradesi verir. Herhangi bir şeye bağımlı olma sorununu azaltma ya da yok etme konusunda her şey, güçlü beyin devrelerine sahip Prefrontal Korteksin elindedir.
Bu yazımı, Doğada Hayatta Kalma Uzmanı olan Mustafa Karahasanoğlu’nun sözleri ile bitirmek istiyorum.
“Çok bilinen fight or flight – savaş veya kaç – durumu onlar için sadece tek kelimeye indirgenmiştir, o da elbetteki savaş…Şartlar her ne olursa olsun hedefe ulaş…Amigdala onlar için artık emirlerine girmiş zavallı bir oyuncaktır. Sempatik ve parasempatik sistemler de oyun arkadaşları. Herhangi bir spor branşında çok başarılı olmanız sizin özel kuvvet askeri olmanıza yetmez. Fiziksel yeterlilik işin yüzde yirmisi” derler, bu nedenle yüzde sekseni mental güç ve yeterliliktir. Yüz metreyi 5 saniyede koşmak değildir onlar için önemli olan…Mesele 100 km’yi hiç durmadan koşabilmektir…
Yazan: Naci Kesener
SAVAS Bireysel Savunma Sistemleri Kurucu Eğitmeni
Kaynaklar: Kimsenin Bilemeyeceği Şeyler, Sinan Canan. Beynin Sırları, Sinan Canan. Psikiyatrinin Kara Kitabı, Oytun Erbaş. Zihnin Geleceği, Michio Kaku. Beyin, David Eagleman.